play_arrow

Bilgi Felsefesi

Bilgi Felsefesi : Görüngü ve Gerçek

Bilal A. Ekim 1, 2021 382 5


Background
share close

“Değerli insan, ölüm ve yaşam hesapları içine girmez. Gözeteceği tek şey yaptığı şeyin eğri mi doğru mu olduğudur.”

PLATON

Özdeksel Dış Dünya Varsayımı

  • Eğer özdeksel bir dış dünya varsa, bunun deneysel bilgisi olanaksızddır. Dış dünya varsa bile bilemeyiz. Berkeley’e göre böyledir; bildiklerimiz dış dünya değil, duyumlarla ilgilidir.
  • Bilgilerimiz yalnızca idelerden oluşuyorsa bir dış dünya (kaynak) varsaymaya ne gerek var? Diye sorar Berkeley ve nesnelerin varlığının anlıksal olduğunu, bir nesne için var olmanın algı içerisinde olmak demek olduğunu söyleyecek ve deneyciliği sınırlamayıp sonuna kadar sürdürecektir.
  • Masa ile deneyime girmek için dış dünyada var olması gerekmez, anlığımızda yer alması benim için yeterlidir. Deneyim benim anlığımda yer alan şeydir, masanın kendisi buna neden olmaz.

Var Olmak Algılanmaktır

  • Buna mukabil ideler anlıksaldır ve sadece anlıkta yer alırlar. Berkeley “eğer ideler anlıksalsa, nesneler de anlıksaldır ve onlar için de var olmak algılanmak demektir” diyecektir. (esse est percipi)
  • Algılanmayan bir nesneyi imgelemeye çalıştığımız her durumda, zorunlu olarak kendimizi, o nesneyi algılıyormuş gibi imgeleriz.
  • Berkeley kesintisiz algı için yetkin olan tanrı kavramını öne sürmüştür. Bu ise başka bir sorun yaratmıştır, tanrı. Bilinemez tanrı argümanı geçersiz olan Berkeley’in immeteryalist bilgi kuramı sonuçsuz kalmaktadır. Tanrıya inanabiliriz ama bunu kesin bilginin kaynağı yapamayız. Deneyimlenemeyen şey bilgi olamaz. Tanrı bilginin konusu olamaz, onun bilgisine ulaşamayız. Deneyimlerimiz bizi yanıltsa bile bizim bilgimizdir, ulaşabileceğimiz bir şeydir. Oysa sürekli algıya garantör olan tanrı için bu geçerli değildir.

Görüngücülük

  • Berkeley öznel idealizmin sakat yanları temizlenince ortaya çıkan görüş görüngücülük olacaktır. Temelde algılanmayı “algılanma olanağı” ile değiştirince tüm zaman ve mekana uygulanabilir bir deneycilik elde edilecektir.
  • Bilgimizin anlık içeriklerinden oluştuğu ve algı inançlarımızın temelini de duyu deneylerinin oluşturduğu Descartes çağından beri kabul edilir. Deneysel bilginin konusu olan fiziksel nesnelere hiçbir zaman algıdan bağımsız olarak erişilemez. Öyle ise deneysel açıdan özdeksel nesneler yalnızca bir varsayımdır ve eğer kesin bilgi söz konusu ise, bu, duyu deneylerinin bilgisi olmalıdır. Çünkü ancak bunlar hakkındaki inanç ve önermelerimiz kesin olarak doğru sayılabilir.
  • Görüngücülük, deneysel bilgi niteliğindeki önermelerin bilgisel değeri, algının işleyiş biçimi ve dış dünyanın doğası üzerine toplu ve tutarlı bir görüş getirir.
    • Görüngücülük için dış dünya nesneleri algı olanakları olarak yorumlanır.
    • Dış dünyadaki nesnelere ilişkin her önerme, görüngücüye göre, duyu deneyleri üzerine bir önermeyle anlamca eşdeğerdir.
    • Görüngücülüğe göre zaman veya uzay içinde ne ölçüde uzakta bulunursa bulunsunlar, fiziksel nesnelerin varlığı, algı açısından açıklanabilmektedir.
    • Görüngüclüğün doğruluk kıstası tutarlılıktır. Eğer bir algı önermesi aynı konudaki öbür algı önermesi ile yalnızca çelişkisiz değil aynı zamanda da tutarlı ise bu önerme doğrudur.

Görüngücüye Göre Nesnelerin Doğası

  • Fiziksel nesneler duyu verilerinden kurulan mantıksal yapılardır. Özdeksel bir nesne berlili duyu verileriyle özdeş değildir. O bir duyu deneyi öbeği, sınıfı ya da dizgesidir ve yapısında duyu verilerinden başka bir şey bulunmaz. İşte fiziksel nesneler “duyu verilerinden oluşan yapılardır” görüngücülüğe göre (de).
    • Elips biçiminde bir paraya baktığımda gördüğüm para değil, elips biçiminde bir duyu verisidir.
    • Görüngüclük için bir nesneyi algılamak, duyu verileri (deneyleri) girdilerinden bu nesneyi kurmaktır.
  • Fiziksel nesnelerin bilgisini anlıksal olarak açıklayabilen görüngücülük, fiziksel nesneleri kendileri açısından doyurucu olarak açıklayamıyor.
    • Görüngücülük için belirli duyu deneyleri olanaklı değilse, ilgili fiziksel nesnenin var olduğu söylenemez. Fiziksel nesneler, duyu deneylerinin mantıksal yapılarıdır.
    • Bu yüzden görüngücülüğü bilgi bilim içinde sınırlarız. Fiziksel nesne sözcüğünün anlamı “fiziksel nesnenin bilgisi” olarak betimleyeceğiz.
    • Yapmak istediğimiz, fiziksel nesnelerin ve fiziksel nesnelerin bilgisinin, doğa üzerine işler ve geçerli genellemeler yapmak için zorunlu ve vazgeçilmez olduklarını ortaya koymaktır. Bunu yapmak ise, algının tutarlığını bilimden aldığımız başarılı sonuca bağlayabilmenin, açıklamamamızın fiziksel nesne varsayımlarına dayandırılmasına bağımlı olduğunu göstermektir.
    • Yani bir nesne varsa onun algısı da vardır. Aynı nedenlerle ancak bir nesne varsa onun algısı olanaklıdır. O halde bir nesne gerçekten vardır.
    • Böylece özdekçi anlamda fiziksel bir dış dünyanın var olduğunu ve bunun algının zorunlu bir koşulu olduğunu söyleyebiliyoruz.
  • Gerçekçiliği varlık bilime bırakan, algı ve bilgiyi de anlık içeriğimizde sınırlayan bir görüş geliştirdik.
KAYNAKLAR:

Bilginin Temelleri - Arda Denkel

Etiketler:.

Rate it
Önceki bölüm

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Bir Yorum Yazın

Mail adresiniz burada gösterilmeyecektir. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.